Translate

21 Kasım 2009 Cumartesi

TÜRKİYE’NİN ÇOCUK HAKLARINDA ‘ÇEKİNCELİ’ GEÇEN 15 YILI...

TÜRKİYE’NİN ÇOCUK HAKLARINDA ‘ÇEKİNCELİ’ GEÇEN 15 YILI...
MELTEM MERCAN20Kasım Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin (ÇHS) 20. yıldönümüydü. Türkiye bu sözleşmeyi 1990’da imzaladı, 1995’te de azınlık çocuklarıyla ilgili maddelerde çekince koyarak yürürlüğe soktu. Ancak aradan geçen bunca yıla karşın sözleşmenin üç maddesine koyduğu çekinceleri hala kaldırmış değil.Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kültürel haklarla ilgili maddelerine çekince koydu. Böylece çocukların anadilinde eğitim hakkı, eğitimin kültürel çeşitliliği içerecek şekilde düzenlenmesi gibi sorumluluklarını üstlenmemiş oldu. Çekincenin gerekçesi ise 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Anlaşması’nda azınlık tanımının sınırlı olması. Çocuk hakları savunucuları, bu çekincelerin, sözleşmenin diğer maddelerinin de ihlal edilmesi sonucunu doğurduğunu düşünüyor, “demokratik açılım” sürecine bu konunun da dâhil edilmesi gerektiğini söylüyor. BM Çocuk Hakları Komitesi de bu çekincelerin kaldırılmamasını birçok kez eleştirmiş, Türkiye’yi uyarmıştı.Gündem Çocuk Derneği'nden Esin Koman şu açıklamalarda bulundu:"BM Çocuk Hakları Komisyonu yıllardır bu çekinceli maddelerin kaldırılması gerektiğini vurguluyor. Ama hiçbir şekilde bu maddelere dokunulmuyor. Sorun bu maddelerin çekince konmasından başlayan bir süreç. Çünkü ÇHS tüm maddeleri birbirini tamamlayan bir anlaşmadır. Bir maddesine dahi çekince koymak zaten bu anlaşmayı baştan ihlal edildiğinin göstergesidir.”Prof. Dr. Oğuz Polat ise “Açılım süreciyle anadilde eğitim hakkının gündeme geldi. Bürokratik olarak da çekincelerin varlığı anlamsızdır ve biran önce bu maddeler tutarlı davranmak adına kaldırılması gerekiyor. Demokratik olarak yapılan açılımlar yasal olarak da düzenlenmesi gerekiyor" dedi.DTP Milletvekili Sevahir Bayındır da, geçtiğimiz hafta TBMM’ye verdiği soru önergesinde, sözleşmedeki bu çekincelerin ne zaman kaldırılacağını sormuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder