
Artık cocukpenceresi.com dayız. Çocuğa dair tüm bilgilerin bir site üzerinde gruplandırılması daha kolay olduğundan site olarak devam etmeye karar verdik. Sizlerle sitemizde buluşmaktan mutluluk duyarız.
Translate
21 Kasım 2009 Cumartesi
Çocuklara istismar sürüyor

Çocuklar tiyatroyla eğlendi

Çocuklar tiyatroyla eğlendi
Kütahya’nın Hisarcık ilçesinde, Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kültür etkinlikleri kapsamında Sinecast Sanat evi tiyatro ekibi, “Zaman Tüneli’’ ve “Bir İstanbul Masalı’’ adlı oyunlarını sergiledi.
21 Kasım 2009 Cumartesi
Belediye Düğün Salonu'nda çocuklar için iki seans “Zaman Tüneli “ adlı oyunu sergiledi. Sinecast Sanat evi tiyatro ekibi tarafından sahneye konulan yönetmenliğini Necati Savaş'ın yaptığı, Fatma Savaş'ın da kaleme aldığı “Zaman Tüneli“ adlı tek perdelik tiyatro oyunu geçmişten günümüze, Türk kültürünü anlatıyor. Karagöz, semazen gibi geleneksel Türk tiyatrosundan örneklerin de sunulduğu oyun, bir öğrencinin ödevini araştırmak için bir profesörün yardımını alarak zaman makinesiyle seyahati üzerine kurgulanıyor. Oyun anasınıfından ilköğretim 8. sınıf öğrencilerine kadar izleyiciye hitap eden folklorik, müzikal, öğretici ve eğitici bir özellik taşıyor. Yaklaşık 500 çocuğun izlediği oyun, küçükler tarafından büyük beğeni topladı.
Çocuklar OZ ile eğlendi

Çocuklar OZ ile eğlendi
Mersin'de, merkez Akdeniz ilçesinde bulunan ilköğretim okulu öğrencileri, müzikli çocuk oyunu 'Sihirbaz Oz' ile buluşarak gönüllerince eğlenme fırsatı buldu.
21 Kasım 2009 Cumartesi
Mersin Devlet Opera ve Balesi oyuncularının rol aldığı 'Sihirbaz Oz' adlı müzikli çocuk oyununu, büyük bir kısmı ilk kez tiyatroyla tanışan 400 öğrenci izledi. Kültür Merkezi'nde 2 perdede sahnelenen oyuna öğrenciler büyük ilgi gösterdi.
Müziğin küçük dahileri

Müziğin küçük dahileri
Türkiye, Suna Kan, İdil Biret ve Fazıl Say'ın da aralarında bulunduğu nice ünlü piyano ve keman virtüözünü müzik dünyasına kazandırırken, küçük keman sanatçıları 11 yaşındaki Berfin Aksu ile 12 yaşındaki Sesim Bezdüz de ustalarının arkasından yaşlarından büyük adımlarla yürüyor.
21 Kasım 2009 Cumartesi
Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Kültür Sanat Vakfı'nca düzenlenen 10. Uluslararası Piyano Festivali, Türk ve dünya sanatının önemli sanatçılarını Antalya'da ağırlıyor. Festivalin açılışındaki 'Fazıl Say ve Arkadaşları' konseri ise Türkiye'nin sanat geleceğine imza atacak genç yetenekleri kent halkı ve sanatseverlerle buluşturdu.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası ile 2006 yılında, 8 yaşında, Türkiye'de orkestra eşliğinde konser veren ilk solist olan Berfin Aksu, henüz 11 yaşında olmasına karşın şimdiden bir çok resitale imza attı.
Devlet senfoni orkestralarının konserlerinde solist olarak kemanıyla izleyiciyi buluşturan Aksu, eğitimini Bilkent Üniversitesi Konservatuva'nda sürdürüyor. 16. Uluslararası Andrea Postacchini Keman Yarışması'nda ikinciliği ve 2008 yılında Mersin Üniversitesi'nin düzenlediği 3. Gülden Turalı Keman Yarışması'nda da birinciliği kazanan Aksu, en büyük desteği makine mühendisi babası Yener Aksu ile öğretmeni Muhammedjan Turdiev'den görüyor.
Türkiye'nin dünyaca ünlü tenoru Bülent Bezdüz ile Mersin Devlet Opera ve Balesi keman sanatçısı ve koro şefi Reyhan Bezdüz'ün kızı olan ve Halen Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda sürdürdüğü eğitiminde örnek aldığı ustasının öncelikle keman öğretmeni Lili Tchumburidze olduğunu anlatan Sesim Bezdüz, 'Annem ve babam sayesinde müziğe başladım. Evimizde hep müzik vardı. Kardeşim de piyano çalıyor. Müziğe olan ilk sevgim de buradan geliyor. Öğretmenim Lili Tchumburidze de örnek aldığım en önemli sanatçılar arasında' diye konuştu.
Kolejliler’den basketbol şöleni

Kolejliler’den basketbol şöleni
OPTİMUM TED Ankara Kolejliler A Bayan Basketbol takımı Türkiye Bayanlar Basketbol 2.Ligi’ndeki ilk sınavını başarıyla geçti
21 Kasım 2009 Cumartesi
Türkiye Basketbol 2. Ligi’nde boy gösteren OPTİMUM TED Ankara Kolejliler A Bayan ve A Erkek basketbol takımları deplasmanda karşılaştıkları rakiplerini 10’ar sayılık skor farkıyla yenmenin mutluluğunu yaşıyor. OPTİMUM TED Ankara Kolejliler A Bayan Basketbol takımı Türkiye Bayanlar Basketbol 2. Ligi’ndeki ilk sınavını başarıyla geçti. Deplasmanda karşılaştığı Alanya TED Koleji’ni 69-79 yenerek moral depolayan Kolejliler, kadrosundaki 3 hasta ve 2 sakat oyuncuyla çıktığı bu maçta Kolej ruhunu ortaya koyarak yenilmezliğini gösterdi.
OPTİMUM TED Ankara Kolejliler A Erkek Basketbol takımı ise, deplasmanda karşılaştığı Erçelik Pamukkale Üniversitesi’ni 10 sayı farkla evinde mağlup etmeyi başardı. Ankara Kolejliler A Erkek Basketbol takımının deneyimli isimleri Enes ve Kaan’ın rahatsız çıktığı maçta, genç oyuncular Gökhan ve Ozan gösterdikleri performansla skora katkı yapan isimler oldu. Hem bayan hem de erkek maçını ardarda izlemek isteyen tüm basketbol severleri ve Başkentli taraftarlarını TOBB ETÜ – TED Ankara Kolejliler Spor Salonu’ndaki karşılaşmalarına çağırdı.
http://www.anayurtgazetesi.com/default.asp?page=haber&id=270236
Okula kazandırıldılar...

Okula kazandırıldılar...
Kaymakam Yıldırım, uzun çabalar sonucu köylü vatandaşları çocuklarını okula göndermeleri konusunda ikna etmeyi başardı.
21 Kasım 2009 Cumartesi
Ergani Kaymakamı Ramazan Yıldırım, aileleri tarafından okula gönderilmeyen okul çağındaki
yaşları 6 ile 13 arasında değişen 9 çocuğu eğitime kazandırdı.
Miniklerden proje

Miniklerden proje
Öğrenciler bilimsel çalışmalar için kolları sıvayarak insanlığın ortak sorunlarını anlatan projeler üretmeye başladı.
21 Kasım 2009 Cumartesi
GAZİANTEP- GKV Özel Okulları ana okulu öğrencileri bilimsel çalışmalar için kolları sıvayarak insanlığın ortak sorunlarını anlatan projeler üretmeye başladı. Çevre ve tabiat konulu projelerin ağırlıklı olduğu çalışmalarda "Bir Damla Suyun Öyküsü" projesiyle ilgili yoğun çalışmalar yürüten öğrenciler, elde ettikleri sonuçları resimlerle anlatmaya çalışıyor. Çocuklarda istenilen birçok kazanımın okul öncesi eğitim sürecinde elde edileceğini ifade eden GKV Özel Okulları Genel Müdürü Atanur Vergili, "21. yüzyıl bilgi çağı, bilgiye ulaşmanın tek ve en önemli yolu bilimsel çalışmalara ağırlık vermek ve çocuklarımızı bilimle tanıştırmaktır" dedi. GKV Özel Okulları Genel Müdürü Dr. Atanur Vergili, sözlerini şöyle sürdürdü: "Okul öncesi eğitim çocuklarımızın istenmeyen davranışlardan uzaklaştırılması, istenen davranışların kazandırıldığı en önemli eğitim süreçlerinden birisidir. Anaokulumuz bünyesinde proje tasarım dersleri kapsamında öğrencilerin sosyal, sanatsal ve bilimsel projeleri hayal ederek üretmelerine yönelik çalışmalar yaptırılmaktadır. Dünyamızda su bütün insanlığın ortak sorunu haline gelmiştir. Su kaynakları hızla tükenirken mevcut kaynaklarda bilinçsiz bir şekilde kirletilmekte, diğer taraftan su israfı da büyük boyutlara ulaşmıştır."
Örnek eğitim

Örnek eğitim
Koç Holding, 2006 yılında başlattığı ‘Ülkem İçin Projesi’ kapsamında 81 ilde çocuklara çevre konusunda eğitimler veriyor
21 Kasım 2009 Cumartesi
AFYONKARAHİSAR. Koç Holding tarafından 2006 yılında başlatılan ve üç yılda toplam 389 yerel ve ulusal projenin hayata geçmesine vesile olan ‘Ülkem İçin Projesi’ kapsamında öğrencilere çevre bilinciyle ilgili eğitimler veriliyor. Proje çerçevesinde Afyon Lisesi’nde de öğrencilere eğitim verildi. İlköğretim öğrencilerinin büyük bir dikkatle takip ettiği eğitim, Ülkem İçin Elçisi ve Arçelik Bayii Mehmet İşbilir’in desteğiyle gerçekleştirildi. İşbilir, eğitim öncesi yaptığı konuşmada, doğanın kirlenmesinin insanlığın kirlenmesi olduğunu belirterek, “Bizim bir projemiz var. Adı Ülkem İçin. Bu eğitimi sizlere Koç Holding’in Ülkem İçin Projesi ile getirdik” dedi. Yürütülen proje dahilinde Afyonkarahisar için çok güzel çalışmalar yapıldığını ifade eden İşbilir, “2006 yılında Kocatepe Devlet Hastanesi Servisi için 5 adet hasta başı monitör temin ettik. 2007 yılında ise ilimiz Bayraktepe İlköğretim Okulu’nda 16 bilgisayarlı bilgi teknoloji sınıfı oluşturduk. Geçen yıl ‘Ülkem İçin Ormanları’ oluşturduk. Bunun için ülkemizin 7 bölgesinde 700 bin fidan diktik” ifadelerini kullandı.
http://www.anayurtgazetesi.com/default.asp?page=haber&id=270204
ADÜ Meslek Yüksek Okulu’nda milli gurur

ADÜ Meslek Yüksek Okulu’nda milli gurur
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Didim Meslek Yüksekokulu, Tüm Aşçılar Milli Takımı’na öğrenci vermenin gururunu yaşıyor.
21 Kasım 2009 Cumartesi
AYDIN- Tüm Aşçılar Federasyonu tarafından 2009 yılında yapılan elemelerde ADÜ Didim Meslek Yüksek Okulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencisi Sedat Balkan’ın (19) milli takıma seçildiğini belirten ADÜ Didim Meslek Yükseokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları Koordinatörü ve Öğretim Görevlisi Burak Mil, “2006 yılından bu yana bu yarışmaya katılıyoruz. 2008 yılından yarışma yapılmadı ve 2 yıldır yarışmalara katıldık. Bu zaman zarfından okulumuzun Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2006 yılında 1 bronz madalya, 2 merit ödülü, 2007yılında 2 gümüş madalya, 1 bronz madalya ve 1 merit ödülü, 209 yılında ise 6 gümüş, 2 bronz, 4 merit ödülü kazandık” dedi. Mil, öğrencileri Sedat Balkan’ın Türkiye Aşçılar Milli Takımı’nda yer almasından büyük bir mutluluk duyduklarını ifade ederek, öğrencilerinin okulunu en iyi şekilde temsil edeceğini ve mesleğini iyi bir şekilde icra etmek istediğini sözlerine ekledi.
Köyde Ana Sınıfı Sevinci

Köyde Ana Sınıfı sevinci
Türkiye Yardım Sevenler Derneği,Hacıbektaşlı köyünde ilköğretim okulu bünyesinde ana sınıfı açılmasını sağladı.
21 Kasım 2009 Cumartesi
MANİSA- Türkiye Yardım Sevenler Derneği Salihli Şubesi yönetimi, 81. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında ilçeye bağlı Hacıbektaşlı köyünde ilköğretim okulu bünyesinde ana sınıfı açılmasını sağladı. Hacıbektaşlı İlköğretim Okulu bahçesine yaptırılan ana sınıfının açılışına Türkiye Yardım Sevenler Derneği Salihli Şubesi Başkanı Berat Musal, Hacıbektaşlı Köyü İlköğretim Okulu Müdürü Cengiz Baldan, dernek üyeleri, öğrenciler ve veliler katıldı. Okul bahçesinde gerçekleştirilen ve saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende ilk olarak söz alan Müdür Baldan, çok anlamlı bir destek olduğunu belirterek katkılarından ötürü dernek yöneticilerine teşekkür etti. 16 yıldır Yardım Sevenler Derneği Salihli Şube Başkanlığını yürüten Berat Musal, 81. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında bu yıl 81 ilde anasınıfı teftiş etmeye karar verdiklerini belirterek, “45 senedir Salihli’de faaliyet gösteren derneğimizin arkasında Salihli halkı var. Her zaman olduğu gibi bu projede de bizlere yardımcı olan hemşerilerimize teşekkürü bir borç biliriz. Bu yıl 40 öğrencimizin okumasını için destek oluyoruz. Halkımız arkamızda olduğu sürece bu yardımlarımız devam edecektir. Teşrifini yaptığımız ana sınıfı Hacıbektaşlı Köyü’ne hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Konuşmalardan hemen sonra 7 bin TL harcanarak oluşturan ana sınıfının açılışı da yapıldı.
Öğrencileri bilgilendiriyorlar

Öğrencileri bilgilendiriyorlar
İlköğretim okulu öğrencileri ağız ve diş sağlığı, beslenme ve temizlik konusunda bilgilendiriliyor.
21 Kasım 2009 Cumartesi
DÜZCE- Düzce Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu Halk Sağlığı Hemşireliği bölümü öğrencileri ilköğretim okulu öğrencilerine ağız ve diş sağlığı, beslenme ve temizlik konusunda bilgilendiriyorlar. Geleceğin hemşireleri şimdiden kendilerini çocuklara adayarak okullarda öğrencileri bilgilendiriyorlar. Üniversite öğrencileri Halk Sağlığı Hemşireliği dersini uygulamalı olarak ilköğretim okullarında yaparak Düzce’deki öğrencilere de fayda sağlıyorlar. Ders kapsamında 3 ayrı bölgede çalışmalarını haftada 2 gün gerçekleştiren Üniversite öğrencileri, çeşitli skeç, tiyatro ve çizgi filmlerle çocuklara ağız ve diş sağlığı, beslenme, bireysel hijyen konusunda bilgilendiriyorlar. Düzce Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu Halk Sağlığı Hemşireliği bölüm öğrencisi Seher Rakıcı, “Öğrencilere daha çok görsellerden faydalanarak bilgiler veriyoruz. Çocuklar sözel olarak anlatımlardan çünkü fazla anlamıyorlar. Fakat çizgi film ya da oyunlarla daha iyi kavrayabiliyorlar. Şu anda 2. sınıf öğrencilerine ağız ve diş sağlığı konusunda bilgiler aktarıyoruz. Görsel anlatım sayesinde çocuklar anlattıklarımızı hemen anlıyor ve aktarabiliyorlar. Eskiden dişlerini haftada 3 kez fırçalayan öğrenciler artık günde 3 kez fırçalayacaklarını öğrendi” dedi
Yurtlarda parmak izi dönemi

Yurtlarda parmak izi dönemi
Çanakkale’nin Yenice ilçesinde yeni açılan Özel Yenice Kız Öğrenci Yurdunda elektronik parmak izi sistemine geçildi.
21 Kasım 2009 Cumartesi
ÇANAKKALE - Öğrencilerinin rahatlığı ve güvenliği için teknolojinin her fırsatından yararlanılan yurtta artık giriş, çıkışlar ve izin takiplerinin parmak izi okuyucu sistem ile takip edildiğini belirten yurt sahibi Enver Kılıç, “Bu uygulama öğrenci sayısı yüksek yurtlarda mutlaka olması gerek bir sistem. Teknoloji bizlere her zaman en iyiyi ve en güvenilir olanı sunuyor. Öğrencilerin yurdun en son giriş saatine kadar parmak izi okuyucu sistemden geçerek yurda giriş ve çıkış saatleri daha güvenli ve hata olasılığı çok düşük bir şekilde kontrolü sağlanıyor. Öğrenciler girişte bulunan parmak izi okuyucu cihaza parmaklarını göstererek hiç zaman harcamadan yoklamalarını vermiş oluyorlar. Zaten 24 saat görevlilerin kontrolü altında olan öğrencilerin bilgisayara bağlı sistemde günlük ve anlık raporlar alınarak saat kaçta yurda giriş yaptığı ve yurtta olup olmadığı belli oluyor” dedi.
Dünyayı gençler kurtaracak

Dünyayı gençler kurtaracak
21 Kasım 2009 Cumartesi
ANKARA- 9 ülkeden 35 genç iklim savunucuları bugün bir arada. Uluslararası İklim Değişikliği Eğitimi Çalıştayı’na katılan genç iklim savunucuları, iklim değişikliğinin günlük hayatımızdaki yeri ve pratik çözüm önerileri üretmek için biraraya gelecek. ODTÜ Toplum ve Bilim Merkezi, UTES Derneği ve British Council’in birlikte organize ettiği Uluslararası İklim Değişikliği Eğitimi Çalıştayı, 21-23 Kasım 2009 tarihlerinde ODTÜ Kültür Kongre Merkezi, C Salonu’nda yapılacak. British Council İklim Değişikliği projesinin bir parçası olan bu çalıştay, ilk kez uluslararası katılımla Ankara’da düzenleniyor.
Türkiye dahil 9 ülkeden katılan 18 – 35 yaş arasındaki İklim Savunucuları, çalıştay süresince iklim değişimi konusunda hayata geçirilebilecek uygulanabilir fikirleri tespit edecek ve bu fikirlerin kitlelere iletilmesi için etkili yöntemler üzerine tartışacak.
British Council Bilim ve İklim Değişikliği Projeleri Müdürü Özlem Gökalp, düzenlencek çalıştay hakkında şöyle konuştu; “Türkiye, İngiltere, Macaristan, Slovenya, Kuzey İrlanda, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Finlandiya olmak üzere 9 ülkeden çalıştayımıza yaklaşık 35 kişiden oluşan “İklim Savuncuları” grubu katılıyor. Bu çok kültürlü atmosferde katılımcılar benzer konulardaki çalışmaları görme, yeni fikirler üretme ve yeni ağlar kurma şansı bulmuş olacaklar. İngiltere ve Türkiye’den katılan uzmanların yürüteceği oturumlarda formal ve informal alanda iklim eğitimi konusunda bilgi ve uygulama becerilerini geliştirmenin yanısıra, ODTU Koleji öğrencileriyle biraraya gelerek çevre bilinci geliştirme konsunda mesajlarını paylaşacaklar.”
İklim Değişikliği projesi dahilinde katılımcı olan ve çalıştaya da katılan Koç Üniversitesi Ekonomi bölümünde yüksek lisans öğrencisi olan Salih Emre Uraz, ekonomi ve iklim değişikliği arasındaki ilişki hakkında görüşlerini sorduğumuzda “Küresel iklim değişikliği ve ekonominin gitgide birbirlerini daha çok etkileyeceği bir çağa giriyoruz. Hem ülke ekonomilerinin hem de sosyal bir bilim olarak ekonominin gelecekte hangi yöne gideceğine karar verecek olan tek bir şey olacak, o da küresel iklim değişikliği.” dedi.
TÜRKİYE’NİN ÇOCUK HAKLARINDA ‘ÇEKİNCELİ’ GEÇEN 15 YILI...

TÜRKİYE’NİN ÇOCUK
HAKLARINDA ‘ÇEKİNCELİ’ GEÇEN 15 YILI...
MELTEM MERCAN20Kasım Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin (ÇHS) 20. yıldönümüydü. Türkiye bu sözleşmeyi 1990’da imzaladı, 1995’te de azınlık çocuklarıyla ilgili maddelerde çekince koyarak yürürlüğe soktu. Ancak aradan geçen bunca yıla karşın sözleşmenin üç maddesine koyduğu çekinceleri hala kaldırmış değil.Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kültürel haklarla ilgili maddelerine çekince koydu. Böylece çocukların anadilinde eğitim hakkı, eğitimin kültürel çeşitliliği içerecek şekilde düzenlenmesi gibi sorumluluklarını üstlenmemiş oldu. Çekincenin gerekçesi ise 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Anlaşması’nda azınlık tanımının sınırlı olması. Çocuk hakları savunucuları, bu çekincelerin, sözleşmenin diğer maddelerinin de ihlal edilmesi sonucunu doğurduğunu düşünüyor, “demokratik açılım” sürecine bu konunun da dâhil edilmesi gerektiğini söylüyor. BM Çocuk Hakları Komitesi de bu çekincelerin kaldırılmamasını birçok kez eleştirmiş, Türkiye’yi uyarmıştı.Gündem Çocuk Derneği'nden Esin Koman şu açıklamalarda bulundu:"BM Çocuk Hakları Komisyonu yıllardır bu çekinceli maddelerin kaldırılması gerektiğini vurguluyor. Ama hiçbir şekilde bu maddelere dokunulmuyor. Sorun bu maddelerin çekince konmasından başlayan bir süreç. Çünkü ÇHS tüm maddeleri birbirini tamamlayan bir anlaşmadır. Bir maddesine dahi çekince koymak zaten bu anlaşmayı baştan ihlal edildiğinin göstergesidir.”Prof. Dr. Oğuz Polat ise “Açılım süreciyle anadilde eğitim hakkının gündeme geldi. Bürokratik olarak da çekincelerin varlığı anlamsızdır ve biran önce bu maddeler tutarlı davranmak adına kaldırılması gerekiyor. Demokratik olarak yapılan açılımlar yasal olarak da düzenlenmesi gerekiyor" dedi.DTP Milletvekili Sevahir Bayındır da, geçtiğimiz hafta TBMM’ye verdiği soru önergesinde, sözleşmedeki bu çekincelerin ne zaman kaldırılacağını sormuştu.
Acı üstüne acı!
Acı üstüne acı!
21 Kasım 2009
Binbir güçlükle okuttuğu iki oğlu, harçlık yüzünden kavga etti. Biri diğerini öldürdü. Bu acının üzerine bir de 7 bin liralık hastane masrafı çıktıSİvas'ta tek katlı, sobalı bir evde yaşayan Remzi Karademir (60), tüm sıkıntılarına rağmen oğulları Fatih ile Murat'ı üniversitede okutuyordu. Üstelik Fatih okulunu bitirmiş, yüksek lisans yapıyordu. Yaklaşık 1.5 ay önce iki kardeş, babalarının boğazından keserek gönderdiği harçlıkları yüzünden birbirine girdi. KARDEŞİ BIÇAKLADIBıçaklanan Fatih, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken ağabey katili olan Murat, tutuklanarak cezaevine konuldu. Bir oğullarını mezara diğerini cezaevine gönderen Remzi-Döne Karademir çiftinin acısı bu kez hastane masrafları yüzünden katlandı. SENETLE ALMIŞCenazeyi almak için o gün senet imzalamak zorunda kalan baba Remzi Karademir, şimdi 7 bin liralık borcu nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Acılı baba, 'Param olmadığı için cezaevine görüşe bile gidemiyorum . Bu parayı ben nasıl öderim' diyerek feryat ediyor. (a.a)
http://www.gunes.com/2009/11/21/yasam/g1.html
Sevigen ‘Kayıp Çocuklar’ı sordu
Sevigen ‘Kayıp Çocuklar’ı sordu
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, son zamanlarda artış gösteren kayıp çocuk vakalarını TBMM Gündemine taşıdı
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Türkiye’de son zamanlarda kayıp çocukların arttığına dikkat çekerek İçişleri Bakanı Beşir Atalayíın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi. Sevigen, Dünya Çocuk Haklarının kutlandığı günde sahip çıkmaları gereken, koruyup kollamaları gerekirken kaçırılan, organ mafyasının eline düşen, tacize, tecavüze uğrayan, fuhuşa zorlanan, dilendirilen, her türlü ihmal ve istismara uğrayan bütün çocuklardan parlamentonun bir üyesi olarak özür diledi. Türkiyeíde organ mafyası, insan ticareti, uyuşturucu ve dilenci gibi çetelerinin cirit attığı bir ortamda çocuk hakları konusundaki tedbirlerin ne kadar yetersiz olduğunun son günlerde artan çocuk kayıplarıyla ortaya çıktığını ifade etti. Ankaraída önceki gün biri 4 diğeri 5 yaşlarında iki çocuğun daha kaybolduğunu anımsatan Sevigen, resmi verilere göre 2009 yılının ilk dokuz ayında kaybolan çocuk sayısının bini geçtiğini bildirdi. Yapılan araştırmalara göre çocukların organ ticareti, fuhuş, suç ve terör eylemleri için kaçırıldığını belirten Sevigen, “Türkiye gündemi ise günlerdir telefon dinlemeleri ile meşguldür. Gözyaşı dökmemiz gereken bir günde, kimler hangi maksatla dinleniyor bununla ilgilenmekte. Şimdi bütün kamuoyu merak ediyor; şu ana kadar yapılan dinlemeler arasında kaç organ mafyası, çocuk kaçakçısı dinlenmiş ve yakalanmıştır” dedi.Bala’daki çocuklarBala’da önceki gün kaybolan ve dün bir ölü diğeri de sağlık durumu kötü bir durumda bulunan çocuklarla ilgili ise şu soruyu yöneltti:“Önceki gün 2 çocuk daha kaçırıldı. Çocukları kaybolan işçi emeklisi Hamza Tekiníi, ekmek parası için Afganistanída çalışan baba Ahmet Tosuníu ve çocukları kaybolup hala bulunamayan bir tek aileyi aradınız mı? Onlara ne gibi bir destekte bulundunuz?”Bulundular ama çok geçti...ANKARA’NIN Bala ilçesinde çarşamba günü kaybolan çocuklardan dün biri ölü, diğeri sağ olarak bulundu. Bala ilçesinin kuzeyinde bulunan Büyükdavdanlı köyünde kaybolan amca çocukları Gökmen Tosun (4) ve Sebahi Tosun (5) köyden 4 kilometre uzaklıkta Elmadağ ilçesinin Kamışlı mevkisinde bulunan Hamo Şekke Yaylası’nda bulundu. Jandarma ekipleri, çocuklardan Gökmen Tosun’un soğuktan öldüğünü belirledi. Sebahi Tosun, hava ambulansıyla Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Yurt dışında bulunan ve olayın ardından Türkiye’ye gelen Sebahi Tosun’un babasının da hava ambulansıyla Ankara’ya gittiği öğrenildi. Öte yandan, hastaneye gelen Sebahi Tosun’un annesi, fenalaştığı için tedavi altına alındı. Olayda hayatını kaybeden Gökmen Tosun’un cenazesinin Ankara Adli Tıp Kurumuna götürülerek yapılan otopsinin ardından Büyükdavdanlı köyünde toprağa verileceği bildirildi.
http://www.tercuman.com.tr/v1/haber.asp?id=96142&baslik=Sevigen%20‘Kayıp%20Çocuklar’ı%20sordu&katid=1
Hastane hastane dolaştırılan Begüm kurtarılamadı

güncellenme zamanı 16.45 21.11.2009
Hastane hastane dolaştırılan Begüm kurtarılamadı
Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)
Doktor ateş düşürücü ilaç yazdı, aile 4 hastane dolaşmak zorunda kaldı
İZMİR'in Bornova İlçesi'nde 2.5 yaşındaki Begüm Akın, sabaha karşı götürüldüğü son hastane olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Begüm’ün ailesi, kızlarına en son menenjit teşhisi konulduğunu ancak ateşli olmasına rağmen daha önce evine gönderen özel doktoru ve hastaneler hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.Bornova'da oturan Akın ailesinin, koçok kızları, 2.5 yaşındaki Begüm Akın'ın ateşi, önceki gün öğle saatlerine yükseldi. Aile kızlarını devamlı muayene oldukları çocuk hastalıkları uzmanı Dr. H.A.'ya götürdü. Dr. H.A. iddiaya göre minik Begüm'e ateş düşürücü vererek evine gönderdi. İlerleyen saatlerde yine ateşi düşmeyen Begüm Akın, bu kez Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne götürüldü. Ancak, görevliler hastanede yer olmadığını bildirdi. Aile daha sonra Şifa Hastanesi’ne giderken burada da intaniye servisi olmadığını öğrenince tekrar Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne döndü. Ailesinin en sonunda bulamayan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne getirdiği Begüm Akın tedavi altına alındı. Ancak yaklaşık 24 saat ateşler içinde hastane hastane dolaştırılan minik kız sabaha karşı yaşamını yitirdi.Akın ailesi, Ege Üniversitesi doktorlarının minik kızın ölüm raporuna ‘menenjit' yazdığını söyledi, önceki hastane ve özel doktoru suçladı. Hastane önünde sürekli gözyaşları döken anne Bahar Akın, “Bunu benim çocuğuma yapanlar dilerim aynı acıyı çekerler”diye isyan etti. Akın ailesi, Cumhuriyet Savcılığı'na yaşananların sorumlusunun bulunması için suç duyurusunda bulunacaklarını da açıkladı.
682 çocuk kayboldu

682 çocuk kayboldu
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, bu yıl içinde 682 çocuğun kaybolduğu belirtildi Mağduriyetleri giderek artan çocuklar için bilinçli bir politika oluşturulması gerektiği ifade edildi
Samsun Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Hale Günaydın, Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, bu yıl bugüne kadar kayıp çocuk sayısının 682 olduğunu açıkladı.Avukat Hale Günaydın, komisyon üyesi avukatlarla birlikte Samsun Barosu'nda bir basın toplantısı düzenledi. 20 Kasım 1989 tarihinde imzalanan BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin yıldönümü olması nedeniyle kabul edilen Çocuk Hakları Günü nedeniyle düzenlediği basın toplantısında konuşan Günaydın, çocuk haklarının insan haklarından ayrı olmadığını söyledi. Tüm dünyada çocukların maruz kaldığı hak ihlallerinin devam etmekte olduğunu anlatanÜlke genelinde kayıp çocuk sayısında yaşanan artışa değinen Günaydın, “Geçen yıl güncel bir sorun olarak ortaya çıkan kayıp çocuklar ve kayıp çocuklar sayısının gösterdiği artıştan da hak ihlali olarak bahsetmemiz gerekecek. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, bu yıl şu ana kadar kayıp çocuk sayısı 682 olarak geçen yılın kayıp çocuk sayısını geride bırakmıştır. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı raporlarına göre, 2007’de kayıp çocuk sayısı 833 olup, Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre ise bu rakam bin 446'dır.” dedi. ( Önce Vatan Gazetesi ) - 21/11/2009
Çocuklar hakları için yürüdü

Çocuklar hakları için yürüdü
21/11/2009 01:54
Diyarbakır'da '20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Haftası' nedeniyle, sivil toplum örgütlerinin çocuk komisyonları yürüyüş düzenledi.
Diyarbakır Barosu, Tabipler Odası, İnsan Haklari Derneği'nin (İHD) de aralarında bulunduğu 13 sivil toplum örgütünün çocuk hakları komisyonu tarafından düzenlenen yürüyüş Sur Belediyesi önünden başladı. Yürüyüşe katılan yaklaşık 150 çocuk, Lice İlçesi’nde bir patlama sonucu yaşamını yitiren 12 yaşındaki Ceylan Önkol'un katillerinin buunmasını isteyen dövizlerin yanı sıra, ‘Ana dilde eğitim istiyoruz’, ‘Taş atan çocuklar hapiste, Uğur Kaymaz'ın katilleri dışarıda’ yazılı dövizler taşıdı. Yürüyüş boyunca esnaf ve halka çocukları sözleşleşmesini dağıtan çocuklar Sümer Park’a gelerek burad akendileri için hazırlanan çeşitli ektivitelere katıldı.
Okullara "standart" gelecek

Okullara "standart" gelecek
AA
Giriş Saati : 13.11.2009 11:08 Güncelleme : 13.11.2009 11:08
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), tüm ilköğretim kurumlarında kaliteli eğitimin belirli düzeye getirilmesi için ''eğitim yönetimi'', ''öğrenme ve öğretme süreçleri'' ile ''sağlık, güvenlik, temizlik ve beslenme'' alanlarında standartlar getiriyor. Belirlenen standartlar okul yönetimine rehberlik yaparak onların görevlerini daha iyi yapmalarını sağlayacak. İnternete girilecek veriler sayesinde MEB, müfettişler, öğretmenler, veliler ve çocuklar okulların güçlü ve zayıf yanlarını inceleme imkanı bulacak.
silinmemesi gereklidir! F.M.-->MEB İlköğretim Genel Müdürlüğü ''İlköğretim Kurumları Standartları'' isimli bir değerlendirme sistemi oluşturdu.Okullarda çocuk dostu öğrenme ortamlarının oluşturabilmesi ve yapılan tüm faaliyetlerin çocukların yüksek yararı gözetilerek yürütülmesi için standartlar belirlendi. Buna göre, ilköğretim kurumlarının ''eğitim yönetimi'', ''öğrenme-öğretim süreçleri'' ve ''destek hizmetleri (sağlık, güvenlik, beslenme, temizlik'' alanlarında belirli standartları taşımaları sağlanacak.Uygulama, ulaşılması hedeflenen minimum standartlar konusunda tüm ilköğretim okullarını kaliteli eğitim için belirli bir düzeye getirmeyi ve okullar arasındaki iyi uygulamaların paylaşılmasını sağlamayı hedefliyor. Standartların en önemli özelliğini ''objektif ölçüm sağlaması'' oluşturuyor.İlköğretim okulları e-okul veri tabanına eklenecek bir modül ile öz değerlendirmelerini yaparak mevcut durumlarını görebilecek ve geliştirilmesi gereken yönlerini ortaya koyabilecek. Yazılım aracılığıyla okul yöneticilerinin, öğretmenlerin, çocukların ve velilerin görüşleri da alınacak. Bu şekilde okulun gelişimi için tüm paydaşların katılımı sağlanacak.MEB, sistemin sonuçlarını merkezi planlama ve değerlendirmelerde girdi olarak kullanacak. Sistemden elde edilecek sonuçlar hizmet içi eğitimlerin planlanmasında, bütçe kaynaklarının etkili kullanımında, yatırım planlamalarında katkı sağlayacak. Bu sistem ile her ilköğretim okuluna elektronik ortamda ayrı ayrı değerlendirme ve denetim imkanı sunulması, sonrasında tespit edilen eksikliklere yönelik iyileştirici çalışmaların başlatılması için merkezi ve yerel düzeyde destek alınabilecek.-İLOT UYGULAMA 2010'DABakanlıkça geliştirilen sistem 2010 Ocak ayında belirlenecek okullarda pilot uygulaması yapıldıktan sonra yurt genelinde tüm ilköğretim okullarında uygulanmaya başlayacak. Uygulama için uzman kişilerden oluşan İlköğretim Kurumları Standartları Komisyonu çalışacak.Standartların hayata geçirilebilmesi için e-okul kapsamında veri girişinin yapılmasına imkan verecek yazılım, İlköğretim Kurumu Standartlarını tanıtan ve veri girişini nasıl yapılacağını anlatan bir kılavuz hazırlandı. Ayrıca pilot uygulama için örneklemi oluşturacak okulların belirlenmesi için çalışmalar başlatıldı. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, konuya ilişkin yayımladığı genelgeyi il milli eğitim müdürlüklerine gönderdi. Çubukçu, İlköğretim Kurumları Standartları ile ilgili ilköğretim okullarının görüş ve önerilerini bildirmelerini istedi.ÖĞRENCİLERİN ÖĞRETMENİ DEĞERLENDİRMESİBelirlenen 3 standart alanında da yöneticiler, öğretmenler, veliler ve öğrenciler değerlendirmede bulunabilecek. Bu alanlardan biri olan ''eğitim yönetimi'' alanında öğretmenlerin, velilerin ve öğrencilerin okul yönetimine katılıp katılmadıkları, personelin mesleki eğitim çalışmalarının yapılıp yapılmadığı, okula yeni gelen çocuklara, velilere bilgilendirme faaliyetlerinin yapılıp yapılmadığı değerlendirilecek. Velilerle öğrencilere okulda kendileri ve ailesiyle ilgili bilgilerin gizlilik esasına ilişkin kuralların olup olmadığı, okulda çocukların akademik başarılarının geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin yapılıp yapılmadığı, okula kayıtlı tüm çocukların devam durumlarının izlenip izlenmediği sorulacak.''Öğrenme-öğretim süreçleri'' standartları alanında öğrenciler, öğretmenlerinin kendilerinin bilgi düzeyi ve ilgi alanlarını bilip bilmediği hususunda değerlendirme yapacak. Bu alanda sınıfta öğrenme etkinliklerinin yapılıp yapılmadığı, çevre bilincinin geliştirilmesi için etkinliklerin düzenlenip düzenlenmediği, öğrenme materyallerinin nasıl kullanıldığı, derslerde sınavların nasıl yapıldığı, okullarda rehberlik hizmetinin verilip verilmediği, okullarda kaynaştırma eğitim uygulamasının yapılıp yapılmadığı, sosyal, kültürel, sportif etkinliklerdi bulunulup bulunulmadığı, eğitim-öğretim mekanlarında neler olduğu belirlenecek.''Destek hizmetleri'' alanında ise güvenlik, sağlık, beslenme ve temizlik konuları ele alınacak. Okulda fiziki güvenlik ortamının olup olmadığı sorulacak, velilerden okulun yakın çevresindeki çocukların güvenliğini etkileyebilecek tehlikeli yerlerin ve durumların okulca belirlenip belirlenmediği değerlendirmesi yapması istenecek. Okullarda yangın merdivenin olup olmadığı, okulun kriz eylem planı olup olmadığı sorulacak. Servis araçlarının güvenli hizmet vermesiyle ilgili okulun bir çalışmasının olup olmadığı, yatılı okuyan çocukların fiziksel koşullarının nasıl olduğu, okullarda ve yakın çevrelerinde şiddet ve istismarı önlemeye yönelik uygulamaların yapılıp yapılmadığı incelenecek. Sistemde okulların temizlik konusunda ne tür tedbirler aldığı, tuvalet temizliğinin yapılıp yapılmadığı da sorulacak.STANDARTLARİlköğretim Kurumları Standartları değerlendirme sisteminde okullardaki mevcut durumlara göre bazı ölçütler belirlendi. Buna göre, ''Okul Öğrenci Meclisi'' her dönem en az 1, yılda en az 2 kere toplanacak, okulun internet sayfası güncelleme sıklığı her dönem en az 1 kez olacak, yıl içinde çocuklar için yılda en az 2 kere sosyal-kültürel etkinlik düzenlenecek, okulların SBS sınavında gösterdikleri başarılar sisteme girilecek, okulun kayıt kabul sınırları içinde olup zorunlu eğitime kaydolmayan çocuğun kalmayacak,çocukların özürsüz devamsızlıkları her gün e-okul sistemine girilecek. Her çocuğun bir kitabının olması gerekecek. Okulda bilgisayara tüm çocukların erişimi sağlanmaya çalışılacak.Her okulda en az 1 kız, 1 erkek spor takımı, en az 2 topluluk olacak. Okul yönetimi ayda 1 kez okul servis aracını denetleyecek. Yıllık şiddet ve istismarla ilgili eğitimlere katılan veli sayısının toplam veli sayısına oranı en az yüzde 50 olacak. En az ayda 1 kez okul kantini denetlenecek. Günde 2 kere okullardaki temizlik denetlenecek.
İstanbul'da öğrencilerin yüzde 15'ine 'aşı onayı'

İstanbul'da öğrencilerin yüzde 15'ine 'aşı onayı'
Pervin METİN Ali OKTAY - Rıdvan UYSAL
21.11.2009
İstanbul'da okullara yollanan aşı formları, A gribi konusunda velilerin çekincelerini ortaya koydu. 3 milyon öğrenciden sadece 450 bin kadarı için ailesi aşı izni verdi
silinmemesi gereklidir! F.M.-->TÜRKİYE'DE A gribi aşısı ile ilgili tartışmalar sürerken, İstanbul'da okuyan 3 milyon öğrenciden sadece 450 bininin aşı olmak istediği belirlendi. Lise ve ilköğretim okullarına dağıtılan formlar, velilerin aşıya güvenmediğini ortaya koydu. İstanbul'a şu ana kadar toplam 360 bin doz aşı gönderildi. İstanbul'da günde 10-15 bin kişi grip benzeri şikâyetlerle hastanelere koşarken Marmara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Ergönül, aşıdan korkunun nedenini 'cehalet' olarak tanımladı. İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıklar ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadi Yener de "Aşılama konusundaki isteksizlik, salgının yayılması gibi bir sonuç doğuracak" dedi. Yurtta ve dünyada dün itibariyle öne çıkan A gribine ilişkin gelişmelerden bazıları ise şöyle: 'UZMANLAR KONUŞSUN' Bulgaristan'ın Burgaz kentinde A gribine yakalanan 7.5 aylık hamile bir kadın ölürken, sezaryenle alınan bebeği kurtarıldı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Saltoğlu uzman olmayan bazı meslektaşlarının açıklamalarıyla halkı yanlış yönlendirdiğini savundu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde 23-25 Kasım arasında eğitime ara veridi. Adana'da okullarda devamsızlık oranı yüzde 10'a yükselince Valilik, bugünden itibaren bayram sonuna kadar tatil kararı aldı.
Bekçi köpeği hayat kurtardı

Bekçi köpeği hayat kurtardı
AA
Giriş Saati : 21.11.2009 15:04 Güncelleme : 21.11.2009 15:04
Van'da 3 kişinin bıçaklı saldırısına uğrayan 15 yaşındaki kızı, bekçi köpeği kurtardı.
silinmemesi gereklidir! F.M.-->İskele Caddesi'nde bulunan yem fabrikası yanındaki boş arazide, isimleri henüz öğrenilemeyen 3 kişi, 15 yaşındaki S.Ç. ile tartıştı. Tartışmanın ardından bu kişiler, S.Ç'ye bıçakla saldırdı. İki bacağından ve elinden yaralanan genç kız, çağlık atarak yardım istedi.Yem fabrikasındaki bekçi köpeği, kızın çığlığı üzerine saldırganlara doğru koştu. Köpeğin hızla yaklaştığını gören 3 saldırgan, olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Kısa süre sonra olay yerine gelen vatandaşlar, durumu 112 Acil Servis ekiplerine bildirdi.
Lise öğrencisi kaza yaptı: 3 yaralı
Lise öğrencisi kaza yaptı: 3 yaralı
21 Kasım 2009 Cumartesi, 14:57
Muğla'nın Bodrum ilçesinde 14 yaşındaki lise öğrencisinin kullandığı otomobil, takla atarak yandı. Kazada, otomobilde bulunan 3 lise öğrencisi ağır yaralandı.
Edinilen bilgiye, Bodrum'un Konacık beldesi Beylik Kırlar Mevkisi'nde, sürücüsü henüz belirlenemeyen 06 BJ 7127 plakalı otomobil, yol kenarındaki tabelalara, ardından iki otomobile çarparak takla attı.
Çevredekiler, yanmaya başlayan otomobilde bulunan 3 kişiyi güçlükle çıkardı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yanan otomobili söndürerek soğutma çalışması yaptı.
Kazada yanarak ağır yaralanan ve ambulansla Bodrum Devlet Hastanesi'ne kaldırılan lise öğrencisi oldukları öğrenilen Ogün Temelli (14) ile Ali Şiar Yalçın (14), ilk müdahalelerinin ardından Sağlık Bakanlığı'na ait ambulans helikopterle Denizli'deki hastanelere sevk edildi.
Kazada yanarak ağır yaralanan ve Özel Bodrum Hastanesi'ne kaldırılan diğer öğrenci Raif Kaya'nın (14) ise yoğun bakım servisinde tedavisinin sürdüğü bildirildi.
Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
http://www.stargazete.com/guncel/lise-ogrencisi-kaza-yapti-3-yarali-haber-227055.htm
Emine Erdoğan’dan 3 bin küçüğe bayramlık

Emine Erdoğan’dan 3 bin küçüğe bayramlık
21 Kasım 2009 Cumartesi
HAYIRSEVERLERİ BİR ARAYA GETİRDİ TOGEM’in Gezici Anaokulları Projesi ile okul öncesi eğitime büyük katkı sağladığına dikkat çeken Emine Erdoğan, bu projelerin yerel yönetimleri, sivil toplum kuruluşlarını, iş adamlarını, devlet kurumlarını ve hayırseverleri bir araya getirdiğini söyledi. Bayramlık giysi dağıtımı TOGEM tarafından hazırlanan hayır kermesinin Emine Erdoğan tarafından açılması ile sona erdi.> Cüneyt Bitikçioğlu İSTANBULToplumsal Gelişim Merkezi (TOGEM), Kurban Bayramı öncesi 3 bin çocuğa Emine Erdoğan’ın katıldığı bir programda bayramlık giysi dağıttı. Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene TOGEM’in kurucusu Emine Erdoğan’la birlikte sanatçı Erol Evgin ve çok sayıda hayırsever katıldı. Kazak, pantolon, mont ve bottan oluşan hediyelerini alan 3000 çocuğun bayram sevincini yaşadığı törende bir konuşma yapan Emine Erdoğan, “TOGEM’i ilk kurduğumuzda, ‘şimdi hayatımda bir de TOGEM var’ demiştim. Bir gönül seferberliği olan TOGEM’in uzattığı el Üsküdar’dan Anadolu’ya, hatta dünyaya ulaşıyor. Mardin’den Yozgat’a Pakistan’dan Bosna Hersek’e kadar birçok noktada TOGEM’i görüyoruz. Bu anlamlı ve başarılı hizmetleri ortaya koyan Üsküdar Belediyesi’ni ve TOGEM Başkanı Saadet Gülbaran’ı can-ı gönülden tebrik ediyorum” dedi.
Liseli kızlara dayak

21.11.2009 Cumartesi 12:44
Liseli kızlara dayak
Liseli iki kız öğrenci bir paylaşım sitesinde kadın öğretmenleri hakkında yorum yapınca... Sivas’ta bir lisede eğitim gören 2 kız öğrencinin, bir sosyal paylaşım sitesinde yorum yaptıkları kadın öğretmenlerinin eşi tarafından eşi tarafından darbedildiği iddia edildi.İddiaya göre, Atatürk Sağlık Meslek Lisesi 10. sınıf öğrencileri A.G. (15) ve D.G. (15), paylaşım sitesinde, okulda bir gün önce düzenlenen eğlence programı ile ilgili yorum yaptı.Yaptıkları bu yorumda, mesleki derslerinden birine giren öğretmenleri F.B’nin eğlence programındaki davranışlarıyla ilgili görüşlere de yer verdikleri belirtilen kız öğrencilerin, öğretmen F.B’nin aynı okulda görev yapan öğretmen eşi Y.B. tarafından darbedildikleri öne sürüldü.Olayın ardından Numune Hastanesinde tedavi altına alınan 2 öğrenci, yaptıkları yorumun ardından ertesi gün öğretmenleri F.B’nin kendilerinin tek tek müdür yardımcısının odasına çağırdığını, üzerlerinin aranmasının ardından odadan çıktığını, öğretmen olan eşi Y.B’nin kapıyı arkadan kilitleyerek cetvel ile kendilerini darbettiğini ileri sürdü. A.G, sol gözünün üstünden darbe aldığını ve vücudunun değişik bölgelerinde darp izlerinin oluştuğunu iddia etti. D.G ise başından darbe aldığını, vücudunda darp izleri bulunduğunu ileri sürdü.Olayın ardından Numune Hastanesine kendi imkanlarıyla geldiklerini belirten kız öğrenciler, daha sonra ailelerine konuyu haber verdiklerini, darbedildiklerine dair rapor aldıklarını söyledi. A.G. ve D.G’nin ailelerinin karakolda öğretmenler hakkında şikayetçi olduğu, konuyla ilgili soruşturmanın başlatıldığı öğrenildi
Paralar silâha gidiyor, çocuklar açlıktan ölüyor

Paralar silâha gidiyor, çocuklar açlıktan ölüyor
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, dünyada çocuk ölümlerinin en önemli sebebinin gıdasızlık ve açlık olduğunu söyledi. Şahin, ‘’Her yıl insanlık, silâh için 1,5 trilyon dolar para harcıyor. Bunun bir miktarı aç çocuklar için ayrılabilse, bu kötü manzarayla karşılaşmayız’’ şeklinde konuştu.
Çocuklar, silâhlanma hırsının kurbanı
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, dünyada çocuk ölümlerinin en önemli sebebinin, gıdasızlık ve açlık olduğunu söyledi. Şahin, ‘’Gıda alamadığı için çocuk ölümlerinin artması, bugünkü dünyada affedilebilecek bir durum değildir. Her yıl insanlık, silah için 1,5 trilyon dolar para harcıyor. Bunun bir miktarı aç çocuklar için ayrılabilse, bu kötü manzarayla karşılaşmayız.’’ dedi. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü ve TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesi İnternet Sitesi’nin açılışı dolayısıyla TBMM’de düzenlenen 10. Ulusal Çocuk Forumu’nda konuşan TBMM Başkanı Şahin, çocukların çok iyi eğitim alabildiğini, her türlü tehlike ve olumsuzluklardan korunabildiğinin söylenemeyeceğine dikkat çekti. Dünyada hâlâ 100 milyondan fazla çocuğun okula gidemediğini, 51 milyon çocuğun nüfusa kayıtlı olmadığını, her yıl 5 yaşın altında 24 bin çocuğun ise yeterli tedbir alınmadığından öldüğünü anlatan Şahin, çocuk ölümlerinin en önemli sebebinin gıdasızlık, açlık olduğunu ifade etti. Şahin, şöyle dedi: “Gıda alamadığı için çocuk ölümlerinin artması, bugünkü dünyada affedilebilecek bir durum değildir. Her yıl insanlık, silâh için 1,5 trilyon dolar para harcıyor. Bunun bir miktarını aç çocuklar için ayırabilse, bu kötü manzarayla karşılaşmayız. 500 milyon ile 1,5 milyon arasındaki çocuğun her yıl şiddete maruz kalmaktadır. Bu korkunç bir tesbittir.”
Şahin şöyle devam etti: “Maalesef 1 milyardan fazla çocuk, silâhlı çatışmalara sahne olan bölgelerde şiddetin gölgesinde yaşamaktadır ve 250 binden fazla çocuğun eline, silâhlı gruplar tarafından silâh tutuşturulmaktadır. Tabiî ki salgın hastalıklar sebebiyle ölen çocuk sayısı da yadsınamayacak durumdadır; her yıl 4 milyon çocuk ishal, sıtma veya benzeri sebeplerle ölmektedir. Her yıl dünyada 1 milyon 200 bin çocuk kaybolmaktadır, çalınmaktadır, kaçırılmaktadır. Maalesef bu bizim ülkemizde de cereyan etmektedir. Yürüklerimizi yakmaktadır.”
Verdiği rakkamları UNICEF’in verilerinden aktırdığını belirten Şahin, BM’nin, işin vahametini 20 yıl önce gördüğünü, bunun için Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ülkelerin imzasına açtığını hatırlattı. TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesi Başkanı ve TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl ise Meclis’in çocuk hakları konusunda birçok yasal düzenleme gerçekleştirdiğini söyledi. Erdöl, Çocuk Ombudsmanlığı konusunda yasal düzenleme yapıldığını henüz bu düzenlemenin hayata geçirilmediğini kaydetti.
ÇOCUKLUKLAR OLMADAN BARIŞ İNŞA EDİLEMEZ
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, ‘’Barışın hakim olduğu bir dünyayı inşa etmede önemli roller üstlenecek çocukların, çocukluklarını hak ettikleri şekilde yaşamalarının kendileri için her şeyden önemli olduğunu’’ bildirdi. Kavaf, Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, çocukların ‘’bugünün yarını, yarının umudu’’ olduğunu belirtti. Yarınlara güvenle bakabilmenin, çocuklara sağlanacak imkânlarla yakından ilgili olduğunu ifade eden Kavaf, bu imkanların geliştirilip, kullanılabilir hale gelmesi için çocuk haklarının yetişkinler ve çocuklar tarafından öğrenilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Bakan Kavaf, çocuk haklarının ilk kez 1925 yılında Cenevre’de yapılan Çocukların Refahı İçin Dünya Konferansı’nda gündeme geldiğini, ilerleyen yıllarda Çocuk Hakları Sözleşmesi ile hakların güvenceye alındığını hatırlattı. Kavaf, şunları kaydetti: ’’Daha güzel bir gelecek için çocukların küçük yüreklerine sevgi ve iyiliği aşılamak, gönüllerince, hak ettikleri gibi yaşayabilecekleri bir dünya hazırlayıp onlara bırakmak hepimizin vazifesidir. Barışın hakim olduğu bir dünyayı inşa etmede önemli roller üstlenecek olan çocuklarımızın, çocukluklarını hak ettikleri şekilde yaşamaları bizler için her şeyden önemlidir.’’
Kayıp çocuklardan biri donarak öldü

Kayıp çocuklardan biri donarak öldü
Ankara’nın Bala ilçesinde çarşamba günü kaybolan amca çocukları, köylerinden kilometrelerce uzaklıktaki Hamo Şekke Yaylası’nda bulundu. Olay yerine giden Jandarma ekipleri, çocuklardan Gökmen Tosun’un soğuktan öldüğünü belirledi. Donmak üzereyken bulunan Sebahi Tosun ise önce Bala İlçe Devlet Hastanesine gönderildi, oradan da hava ambulansıyla Ankara’ya sevk edildi. Çocukların bulunduğu yerde incelemelerde bulunan yetkililer çocukların soğuktan etkilendiklerini kaydetti.
21/11/2009 09:36
Aşı yapılan çocuk hastanelik oldu

Aşı yapılan çocuk hastanelik oldu
Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde sağlık ocağında domuz gribi aşısı yapıldıktan sonra fenalaşan 4 yaşındaki N. A. adlı erkek çocuk, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesine sevk edilen N.A’nın gözetim altında tutulduğu bildirildi.
21/11/2009 11:23
Kimsesiz çocuklara villa

Kimsesiz çocuklara villa
Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı çocuk yuvalarında kalan kimsesiz çocuklar artık ’sevgi evleri’ adı altında yapılan villalarda yaşayacak. Bursa Valisi Şahabettin Harput, sevgi evlerinde incelemelerde bulundu. Yetkilerden inşaatın hızlandırılarak ocak ayına yetiştirilmesini isteyen Vali Harput, “11 adet sevgi evini bitirmek üzereyiz. Bir engel çıkmazsa 2010 yılının başlarında çocuklarımızın hizmetine sunmak istiyoruz” dedi.
21/11/2009 11:28
Bayram öncesi hangi okullar tatil?

Bayram öncesi hangi okullar tatil?
Gribal enfeksiyon nedeniyle okullardaki devamsızlık oranı yüzde 10'a yükselince Valilik, Kurban Bayramı öncesi günleri tatil kararı aldı.
Bursa Valisi Şahabettin Harput, Heykel Valilik binasında düzenlediği basın toplantısında, grip ve üst solunum yolları hastalıklarının okullarda arttığını söyledi. Hastalık nedeniyle devamsızlık oranının yüzde 10'lara ulaştığını ifade eden Harput, şöyle konuştu: "Bulaşma zincirinin kırılması ve okullarda eğitim ve öğretim dengesinin sağlanması amacıyla 23 Kasım-26 Kasım tarihleri arasında il genelinde ilk ve orta öğretim kurumları ile özel öğretim kurumlarında, özel okullar, dershaneler ve rehabilitisyon merkezleri dahil olmak üzere Bursa İl Hıfsızssıha Kurulu kararıyla eğitim ve öğretime ara verilmiştir."
İnsanların büyük bir endişe ile hastanelere akın ettiğini gözlemlediklerini belirten Vali Harput, paniğe kapılacak bir durumun söz konusu olmadığını kaydetti. Gerekli önlemlerin alındığına dikkat çeken Harput, grip şüphesiyle hastaneye gelen insanlara 'domuz gribi' ya da başka bir grip teşhisi koymadıklarını belirtti. Yeni başlanan bu uygulama konusunda Harput, şu bilgileri verdi: "Domuz gribi ile normal grip arasında hiçbir fark yok. Tedavileri de aynı. O nedenle isimlendirmeye gerek duymuyoruz. Hem insanlar panik olmasın hem de, domuz gribi olan insandan sanki vebalıymış gibi diğer insanların kaçması doğru değil."
Vali Harput, bir soru üzerine öğrenci velilerinin çocuklarına okullarda domuz gribi aşısı vurulması konusunda isteksiz davranmalarının onların kararı olduğunu kaydetti. Aşının risk grubundaki insanlar için gerekli olduğunun altını çizen Harput, bakanlığın böyle bir aşıya onay vermesi nedeniyle insanların endişe etmeden aşı vurdurmalarının doğru olacağını ifade etti.
(CİHAN)
21 Kasım 2009, Cumartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)