Translate

18 Mart 2010 Perşembe

Ölümü beklerken organ bulundu

Ölümü beklerken organ bulundu DHA 18 Mart 2010 Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'nde, kan uyumu bulunmayan kadavradan, 10 yaşındaki Hacer Arslan'a karaciğer nakli yapıldı. Türkiye'de çocuk karaciğer nakli konusunda bu durumun ilk olduğunu belirten Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Demiryürek, Hacer'in uyumsuzluk nedeniyle 7 kez kanının değiştirildiği ve enfeksiyon kapmaması için özel odada tutulduğunu söyledi.Organ naklinin hayat kurtardığının unutulmamasını isteyen Prof. Dr. Demiryürek, Kahramanmaraş'tan trafik kazasında ağır yaralanıp, tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen 7 yaşındaki Fatma Sultan Tosun’un kadavrasından alınan karaciğerin, geçen 13 Şubat'ta, karaciğer tümörü bulunan ve kemoterapiye dayamadığı için tedavisi durdurulmuş, ölümü beklenen 10 yaşındaki Hacer Arslan'a nakledildiğini söyledi.İki çocuk hasta arasında naklin çok güç olduğunu anlatan Prof. Dr. Demiryürek, bir diğer risk faktörününse kan uyumsuzluğu olduğunu kaydetti. Türkiye'de kan uyumsuzluğuyla çocuklar arası karaciğer nakli yapılan ilk operasyonu gerçekleştirdiklerini ve Hacer'in bir aylık süreçte 7 kez kanının değiştirildiğini anlatan Prof. Dr. Demiryürek, “Çok büyük risk vardı. Çocuk karaciğerleri büyüklere nakledilemiyor. Hacer’in durumu da bu süreçte çok ağırdı. Kan uyumsuzluğu riskine rağmen nakil yaptık ve Hacer’in tekrar yaşama bağlanmasını sağladık. Hacer’in bir tek şansı vardı ve iyi bir ameliyat ekibiyle onu kurtardık. Ülkemizde organ naklinin benimsenmesi ve Hacer gibi ölümü bekleyen hastaların yaşama kavuşmasını istiyoruz” dedi.KARDEŞLERİNE KAVUŞACAĞI GÜNÜ BEKLİYORŞanlıurfalı Aslan Ailesi’nin 4 çocuğundan en büyüğü olan Hacer, yaşama yeniden bağlanmanın mutluluğunu yaşıyor. Hasta yatağında oyuncak bebeğiyle oynayarak zaman geçiren Hacer, kardeşlerine kavuşacağı günü bekliyor. Hacer’in ölümünü beklerken, organ bulunduğunu belirten baba 33 yaşındaki Mehmet Arslan ise “Hacer'e organ veren aileye çok teşekkür ediyorum. Hacer organ sayesinde yaşıyor. Gün gün ölümü bekliyorduk. Doktorlarımız, her şeyi yaptı. Kemoterapiyi kaldıramadığı için vazgeçmek zorunda kaldık. Yeşil kartla ameliyat olduk, herkesten Allah razı olsun” dedi. ÇÜ Pediatrik Karaciğer Nakli Ekibi, Prof. Dr. Demiryürek, Prof. Dr. Dilek Özcengiz ile Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Recep Tuncer, Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. R. Dinçer Yıldızdaş, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Erol Kesiktaş'tan oluşuyor.BEYİN ÖLÜMÜ EŞİTTİR ÖLÜMBu arada İstanbul Zeytinburnu'nda tramvay kazasında ağır yaralanan ve beyin ölümü gerçekleşen Buket Bulut'un organ bağışının son günlerde bu konunu gündeme gelmesine neden olduğunu belirten ÇÜ Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Özcengiz, “Tıp dünyasında beyin ölümü gerçekleşmiş ve tekrar yaşama dönmüş bir vaka yoktur. Beyin ölümü gerçekleştikten sonra birkaç gün kişi cihaza bağlı olarak nefes alıp verir. Sadece kalbi çalışır. Bu kalp de cihaz çekildikten sonra 24-48 saat içinde durur, çekilmezse de bir haftaya kadar daha böyle devam eder. Beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerde organ bağışına bir an önce karar verilmesi gerekir. Aksi takdirde organlar her geçen dakika fonksiyonunu yitirir ve bir süre sonra bağışlanmaz duruma gelebilir” diye konuştu. http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/14147870.asp?gid=245

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder