Translate

16 Kasım 2012 Cuma

Her 10 bebekten 1'i erkenci

Her 10 bebekten 1'i erkenci

16 Kasım 2012
Her 10 bebekten 1'i erkenci

Türkiye ve dünyada doğan her 10 bebekten biri prematüre. Doğum sonrası bazı koşullar yeterli sağlanamadığında erken doğmanın bedeli maalesef ağır olabiliyor.

Öğrenme ve davranış bozukluğu, beyin felci, duygusal bozukluklar, bulaşıcı ve kronik solunum rahatsızlıkları prematürelerde daha sık rastlanıyor. El Bebek Gül Bebek Derneği Başkanı Özgür Doğa Keleş sorularımızı yanıtladı:

Tüp bebek uygulamalarında embriyo transferinde sınırlar getirildi. Çoğul gebelikler azaldı. Bunun sonuçlarını görmeye başladık mı?

/_np/2444/18372444.jpg- Prematüre bebeklerin ülkemizde sayısının artmasının sebeblerinden biri de tüp bebek tedavisi sonucu çoğul gebeliklerin artmasıydı. Embriyoların sınırlandırılması çoğul gebeliklerin azalmasına ve bu sebebten ötürü erken doğum oranın da düşmesine sebep oldu gerçekten. Fakat çoğul gebelik prematüre doğumlardaki nedenlerden sadece biri.

Erken doğumlara yol açan başlıca faktörler neler?

- Her on bebekten biri 37 hafta altında (normali 40 hafta) Gebelik toksemisi, bilinmeyen nedenler, gebenin yaşadığı stresli olaylar, rahimden erken su boşalması, annenin kanama, yüksek tansiyon, göbek kordonu veya plasenta ile ilgili sorun yaşaması, sigara, ilaç ve alkol kullanımı erken doğum riskini artırır. Ayrıca Türkiye’de 10 bebek ölümünün 6’sı prematürelikten kaynaklanıyor.

Ne kadar erken doğan bebeklere müdahale yapılmamalı? Esas olan illa ki yaşamaları mı?

- Karşılaştığımız en büyük zorluk zaten “yaşamaması gereken bebekleri yaşatıyorsunuz o yüzden bu bebekler sıkıntı çekiyor” düşüncesi. Biz zaten beklenmedik bir şekilde ebeveyn oluyoruz. Erken doğum da isteğimiz dışında gerçekleşiyor. Aileler için oldukça sıkıntılı bir dönem. Anne ve baba olmanın bile sevincini yaşayamıyoruz. Daha anne baba olmaya alışamadan bebeğimizin geleceği ile ilgili hayati kararlar vermek zorunda kalıyoruz. İkincisi doğru ve zamanında müdahalelerle erken doğan bebekler zamanında doğan bebekler kadar sağlıklı olabiliyor. Ama zamanında doğan bebeklerle hayata eşit şekilde başlama fırsatı imkansızlıklar nedeniyle bebeklerimize tanınmıyor. Dünyanın çoğu ülkesinde hangi bebeğe müdahale edilip edilemeyeceği tartışmalı ve belirsiz. “Hangi haftadan önce müdahele edersek kesin sağlıklı bir bebeğimiz olur?” sorusunun cevabını henüz bilim de veremiyor. Ama doktorların genel kanısı 22 haftadan önce doğan bebeklerin doğal akışına bırakılması ve müdahale edilmemesi. Ülkemizde ise bu kararın tüm yükü ailelerin ve doktorların üstünde.
Prematüre bebek sahibi ailelerin yaşadığı sorunlar nedir? Yoğun bakım yatağı hala sorun mu?

- Bu konuda yapılacak en önemli şey erken doğumların engellenmesi. Bu konunun asıl muhatabı devlet. Bu yönde polika geliştirilmeli. Özellikle Çocuk Hakları konusundaki kanun tekliflerinde her çocuğun eşit şekilde hayata başlaması için prematüre bebeklerin yoğun bakımda bakılması kadar doğum sonrasında da takip edilmelerinin öneminin vurgulamasını istiyoruz. Bunun için de prematüre gelişim merkezlerinin yaygınlaştırılması çok önemli. Hastane sonrası sorunları devam eden prematürelerin tüm takip ve değerlendirilmelerini bu merkezlerde yapılmasını amaçlıyoruz. Bugün hastaneden taburucu edilen çoğu bebeğimiz yeni doğan bebek konusunda uzman olmayan aile hekimlerince tedavileri yürütüldüğünden bazı testleri ve tedavileri zamanında alamıyor. Kalıcı sakatlıklarla yüz yüze geliyor. Bebeklerimizin sağlık kontrollerinin aile hekimleri ile yeni doğan bebek uzmanlarının birlikte yapması zamanında tedaviye olanak tanıyacaktır.
Özel sigortalar prematüre bebekleri kapsıyor mu?

- Erken doğan bebeklerin genel ve özel sağlık sigortaları kapsamında olması çok önemli. Maddi durumu özel sağlık sigortasını karşılamaya imkan veren ailelerin sağlık hizmetlerini özel sigorta doğum anından itibaren içermelidir. Bunun devletin üzerinde ki yükü azaltabileceği gibi verilen hizmet kalitesini de arttıracağına inanıyoruz. Türkiye’de doğum anından itibaren tüm masrafları karşılayan birkaç özel sigorta bulunuyor.

BEBEĞİNİZE GERÇEKTEN YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM UZMANI MI BAKIYOR?

Yoğun bakım hizmetleri pahalı. Kamu hastanelerindeki yenidoğan yoğun bakım yatağı yeterli mi?

- Yoğun bakım masrafı özel hastanelerde astronomik olduğundan maddi gücü bir miktar olan aileler de tüm hizmeti devletten bekliyor. Devlet hastanelerinde çocuk yoğun bakımı için sıra beklenirken, özel hastanelerde yataklar boş. Ayrıca ister devlet ister özel hastane olsun aileler yenidoğan yoğun bakım servislerinde, ilgili uzmanların çalışıp çalışmadığına dikkat etmeli. Çoğu özel hastane yenidoğan bebek uzmanı olmadan yoğun bakım hizmeti veriyor. Bu da bebeklerimizde sonrada telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açabiliyor.

Erken doğum yapan annelerin doğum izni için kolaylık sağlanıyor mu?

- Prematüre ailenin en önemli sorunu doğum izni.  Torba yasasıyla, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Milletvekili Nur Suna Memecan’ın katkılarıyla, erken doğum yapan annelerin kaybettiği 8 haftalık doğum öncesi iznini yeni kanun teklifi ile kazanmık. Ancak hasta bebeğiyle ilgilenmek zorunda kalan, doğum sonrası strese giren ve maddi olarak çalışmak durumunda kalan ailelerimiz çeşitli psikolojik sorunlar yaşıyor. Avrupa’da yapılan araştırmalar göstermiştir ki prematüre bebek sahibi olan ailelerde boşanma oranı oldukça yüksek. Ailenin bütünlüğünü sağlamak ve anneyi rahatlamak amacı ile bebeği hastanede iken annenin halen doğum izninde sayılmasının gerekliliğine inanıyoruz. Erken doğum yapan annelerimizin zamanında doğum yapan annelerimizden daha fazla doğum izni hakkı kesinlikle olmalı.
Türkiye’de yılda 150 bin prematüre bebek doğuyor
PremaTürk: Prematüre Bebek Koalisyonu’nun raporuna göre Türkiye’de her yıl 150.000 prematüre bebek doğuyor.
Prematüre bebek doğum oranları Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bizde de artış gösteriyor. Koalisyon Başkanı Doç. Dr. Nurullah Okumuş, “Günümüzde prematüre bebeklere yönelik uygulanan bakımlar  Avrupa çapında kabul edilmiş standartlar ile karşılaştırıldığında genel olarak eksik kalıyor. Sağlıklı yaşlanmanın doğumdan başladığını biliyoruz. Prematüre bebeklerin yaşamlarının da zamanında doğan akranlarıyla aynı şansa sahip olması gerekir” diyor.

 http://www.hurriyet.com.tr/saglik/21943651.asp

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder