Gönül KOCA
31 Mart 2013
Her açıdan farklı özelliklere sahip iki gencin hayalleri TEGV ile gerçeğe dönüştü. Biri topa ilk vurduğu zamanı anlatırken, diğeri de kemana ilk olarak eline vakıfta aldığını söyledi. Her ikisi de kendi alanlarında uzmanlaşmak için eğitime devam ediyor.
Yaşları, yaşadıkları iller, aile ortamları, yetiştirilme
biçimleri gibi birçok özelliği farklı olan iki genç, Damla Dindoruk ve
Namime Katar. Damla Dindoruk 18 yaşında. 2 çocuklu bir ailenin büyüğü.
Eline ilk olarak kemanı 3’üncü sınıfa devam ederken aldı. Bir yandan
okula devam etti, diğer yandan da keman eğitimini sürdürdü. Şu anda
üniversiteye hazırlanıyor. Aynı zamanda şef Özgür Oğuz yönetimindeki bir
grup genç ile birlikte Nemrut’ta Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin
‘ilk’ flarmoni orkestrasını kurdu. Nemrut Dağı ve Perre Antik Kenti’nde
konserler vermeyi planlıyorlar.
Naime Katar ise, ilk kez 6’ncı sınıftayken futbol ve masa tenisi oynadı. 6 çocuklu bir ailede büyüyen Naime, yetiştiği çevrenin tutumu nedeniyle uzun süre futbol sevdasını bastırmak zorunda kaldı. Ama yılmadı, her şeye rağmen futbola devam etti. Sonunda bir kız futbol takımını kurdu. Çevrede başka kız takımı olmadığı için de zaman zaman erkek takımlarıyla maç yaptılar.
Birçok açıdan birbirinden farklı özelliklere sahip bu iki gencin ortak noktası ise Türkiye Eğitim Gönülleri Vakfı (TEGV).
Damla Dindoruk, ilk kez 3’üncü sınıfta TEGV’in Giresun Öğrenim Birimi’nde açılan keman etkinliğine katıldı. 8’inci sınıf sonuna kadar yaklaşık 7 sene boyunca etkinliklere kesintisiz devam etti. Daha sonra bu yeteneği ile Giresun Güzel Sanatlar Lisesi’ne girdi. Lise 2’nci sınıftayken babasının işi nedeniyle Adıyaman’a taşındı. Burada da TEGV biriminde keman eğitimini sürdürdü.
Giresun doğumlu Damla Dindoruk vakıfla yolunun nasıl kesiştiğini ve neler kazandırdığını şöyle anlattı:
“TEGV’in Öğrenim Birimi evimizin olduğu sokaktaydı. Arkadaşlarımla birime gittik. İlk defa renklerin hepsini birarada görmüştüm sanki... Duvardaki resimler, ağaçlar, ablalar, abiler sanki ‘burası sizin’ der gibi bakıyorlardı bize. O gün bilmediğim bir mutlulukla dönmüştüm eve. İlk tiyatro etkinliğinde görev aldım. Kemana ilk burada dokundum. TEGV benim için sosyal bir aktivitenin çok ötesinde bir kurumdu. Farklı bakış açılarıyla hayatın ne kadar güzelleşebileceğini öğrendim. Kendimi ifade edebildiğim, en güzel zamanlarımda TEGV hep yanımdaydı. Özellikle müzik alanında şu anki seviyeye gelmemde büyük katkısı olan gönüllümüze teşekkür borçluyum.”
Başka bir şehre taşındığı için vakıftaki çalışmalarına gönüllü olarak devam edemediğinden duyduğu üzüntüyü dile getiren, Damla Dindoruk ileride ise vakfa gönüllü olarak katkıda bulunmak istediğini söyledi.
İlk topa burada vurdum
Naime Kadar ise 25 yaşında. Bitlis doğumlu. İlk kez futbol ve masa tenisini TEGV’in Antalya Suna-İnan Kıraç Eğitim Parkında oynadı. Daha sonra arkadaşlarıyla birlikte gönüllülerin de desteğiyle Antalya Suna-İnan Kıraç Eğitim Parkı Kız Futbol Takımını kurdu. Naime, takım arkadaşlarıyla ve gönüllü ağabeyleri Ahmet Yağcı ile birlikte Antalya Suna-İnan Kıraç Eğitim Parkında değişik eğitim etkinliklerine katıldı. Takımla hala görüşüyor ve fırsat bulduklarında TEGV’de biraraya gelerek kız erkek karışık halı saha maçları düzenliyorlar.
TEGV’de geçirdiği 3 yılı “muhteşem” olarak değerlendiren Naime, lisede “Yenikapı Gençlerbirliği” kız takımına seçildi. Aynı yıl Milli Takım’a çağrıldı ve uluslararası maçlarda Türkiye’yi temsil etti.
Naime’nin spordaki başarısı sadece futbol ile sınırlı değil. Yine TEGV’de etkinliklere katıldığı günlerde tanıştığı masa tenisinde Antalya şampiyonu oldu. Kazanımları Naime’yi antrenörlük kursuna gitmesi yönünde yüreklendirdi ve burada öğrendiklerini pekiştirerek TEGV’de gönüllülük yapmaya başladı. Böylece Naime vakfın çocuğuyken, gönüllüsü oldu. Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi bölümünü bitirdi. Şu anda Antalyaspor’da antrenör olarak çalışıyor. “Şu anda kendimi daha da geliştirme çabasındayım” diyen Naime, gelecekte birikimlerini TEGV çocuklarıyla da paylaşmak istiyor.
Naime de vakfın kendisine katkılarını şu sözlerle anlattı:
“Bilgisayar öğrendim. Sporla iç içe oldum. Ortaokulu bile okumayı düşünmüyordum, TEGV’le beraber üniversite bitirdim. İlk topa burada vurdum ve yıllarda burada top oynadım. Özgüvenimin artmasına neden oldu.”
http://www.hurriyet.com.tr/egitim/22935707.asp
Naime Katar ise, ilk kez 6’ncı sınıftayken futbol ve masa tenisi oynadı. 6 çocuklu bir ailede büyüyen Naime, yetiştiği çevrenin tutumu nedeniyle uzun süre futbol sevdasını bastırmak zorunda kaldı. Ama yılmadı, her şeye rağmen futbola devam etti. Sonunda bir kız futbol takımını kurdu. Çevrede başka kız takımı olmadığı için de zaman zaman erkek takımlarıyla maç yaptılar.
Birçok açıdan birbirinden farklı özelliklere sahip bu iki gencin ortak noktası ise Türkiye Eğitim Gönülleri Vakfı (TEGV).
Damla Dindoruk, ilk kez 3’üncü sınıfta TEGV’in Giresun Öğrenim Birimi’nde açılan keman etkinliğine katıldı. 8’inci sınıf sonuna kadar yaklaşık 7 sene boyunca etkinliklere kesintisiz devam etti. Daha sonra bu yeteneği ile Giresun Güzel Sanatlar Lisesi’ne girdi. Lise 2’nci sınıftayken babasının işi nedeniyle Adıyaman’a taşındı. Burada da TEGV biriminde keman eğitimini sürdürdü.
Giresun doğumlu Damla Dindoruk vakıfla yolunun nasıl kesiştiğini ve neler kazandırdığını şöyle anlattı:
“TEGV’in Öğrenim Birimi evimizin olduğu sokaktaydı. Arkadaşlarımla birime gittik. İlk defa renklerin hepsini birarada görmüştüm sanki... Duvardaki resimler, ağaçlar, ablalar, abiler sanki ‘burası sizin’ der gibi bakıyorlardı bize. O gün bilmediğim bir mutlulukla dönmüştüm eve. İlk tiyatro etkinliğinde görev aldım. Kemana ilk burada dokundum. TEGV benim için sosyal bir aktivitenin çok ötesinde bir kurumdu. Farklı bakış açılarıyla hayatın ne kadar güzelleşebileceğini öğrendim. Kendimi ifade edebildiğim, en güzel zamanlarımda TEGV hep yanımdaydı. Özellikle müzik alanında şu anki seviyeye gelmemde büyük katkısı olan gönüllümüze teşekkür borçluyum.”
Başka bir şehre taşındığı için vakıftaki çalışmalarına gönüllü olarak devam edemediğinden duyduğu üzüntüyü dile getiren, Damla Dindoruk ileride ise vakfa gönüllü olarak katkıda bulunmak istediğini söyledi.
İlk topa burada vurdum
Naime Kadar ise 25 yaşında. Bitlis doğumlu. İlk kez futbol ve masa tenisini TEGV’in Antalya Suna-İnan Kıraç Eğitim Parkında oynadı. Daha sonra arkadaşlarıyla birlikte gönüllülerin de desteğiyle Antalya Suna-İnan Kıraç Eğitim Parkı Kız Futbol Takımını kurdu. Naime, takım arkadaşlarıyla ve gönüllü ağabeyleri Ahmet Yağcı ile birlikte Antalya Suna-İnan Kıraç Eğitim Parkında değişik eğitim etkinliklerine katıldı. Takımla hala görüşüyor ve fırsat bulduklarında TEGV’de biraraya gelerek kız erkek karışık halı saha maçları düzenliyorlar.
TEGV’de geçirdiği 3 yılı “muhteşem” olarak değerlendiren Naime, lisede “Yenikapı Gençlerbirliği” kız takımına seçildi. Aynı yıl Milli Takım’a çağrıldı ve uluslararası maçlarda Türkiye’yi temsil etti.
Naime’nin spordaki başarısı sadece futbol ile sınırlı değil. Yine TEGV’de etkinliklere katıldığı günlerde tanıştığı masa tenisinde Antalya şampiyonu oldu. Kazanımları Naime’yi antrenörlük kursuna gitmesi yönünde yüreklendirdi ve burada öğrendiklerini pekiştirerek TEGV’de gönüllülük yapmaya başladı. Böylece Naime vakfın çocuğuyken, gönüllüsü oldu. Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi bölümünü bitirdi. Şu anda Antalyaspor’da antrenör olarak çalışıyor. “Şu anda kendimi daha da geliştirme çabasındayım” diyen Naime, gelecekte birikimlerini TEGV çocuklarıyla da paylaşmak istiyor.
Naime de vakfın kendisine katkılarını şu sözlerle anlattı:
“Bilgisayar öğrendim. Sporla iç içe oldum. Ortaokulu bile okumayı düşünmüyordum, TEGV’le beraber üniversite bitirdim. İlk topa burada vurdum ve yıllarda burada top oynadım. Özgüvenimin artmasına neden oldu.”
http://www.hurriyet.com.tr/egitim/22935707.asp
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder