Çocuk ve Medya Kongresi kasım ayında
AA
13 Nisan 2013
Çocukların medyanın olumsuz etkilerinden korunması ve olumlu etkilerinden yararlanmasına yönelik çalışmaların değerlendirileceği kongre, 14-15 Kasım’da İstanbul’da düzenlenecek.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın himayelerinde Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Çocuk Vakfı, Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu işbirliğinde gerçekleştirilecek Birinci Türkiye Çocuk ve
Medya Kongresi kapsamında, Birinci Türkiye Çocuk ve Medya Stratejisi ve
Uygulama Planı çalıştayı yapıldı. Polis Eğitim ve Kongre Merkezi’nde
düzenlenen çalıştayın açılışında konuşan kongre başkanı Prof. Dr. Haluk
Yavuzer, mesleğinde 48’inci yılını yaşayan ve hayatını çocuklara adamış
bir akademisyen olarak, çocuğun dünyasında anne ve babadan sonra
medyanın özdeşim modeli olarak önemli olduğunu düşündüğünü söyledi.
Taklit yoluyla öğrenen çocuk için görsel ve işitsel duyulara hitap eden elektronik medyanın önemine işaret eden Yavuzer, bunun ailenin sosyo-kültürel ve ekonomik durumuna göre değiştiğini anlattı.
Yavuzer, bazı araştırmaların, sosyal etkileşimi sınırlayan elektronik medyayla aşırı ilgilenmenin beynin sosyal ve yaratıcılık sistemine zarar verdiğini ortaya koyduğunu aktararak, bunun yanında televizyonunun hayal gücünü geliştirme, bilgiye ulaşma, dünya görüşünü geliştirmesi gibi olumlu etkilerinin de bulunduğunu dile getirdi.
Temel sorunları belirlemek ve çözüm yollarını etkin biçimde ortaya koymak için var olduklarını ifade eden Yavuzer, “Kongre ile medyanın zararları karşısında yasaklamayı değil, medya okur yazarlığı kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. Anne babaları yönlendirerek, çocuklarına zengin uyaran sunmalarını sağlayarak, medyaya ayrılan sürenin doğal olarak kısıtlanmasından yanayız” diye konuştu.
Türkiye’de tam anlamıyla bir çocuk analizi yapılmadı
Çocuk Vakfı Başkanı Ruhi Şirin, kongrenin, Türkiye’de ilk olma özelliği taşıdığını söyledi. Kongrenin ana düşüncesinin, çocuğu medyanın olumsuz etkilerinden korumak ve olumlu etkilerinden de yararlanmasına yönelik ortamın gözden geçirilmesi olduğunu aktaran Şirin, toplumsal medya okur yazarlığı çerçevesinde bir kongre öngördüklerini dile getirdi.
Kongre hazırlık çalışmalarından bahseden Şirin, alanında uzman yaklaşık 20 kişinin kongreye konferans, bildiri, atölye çalışması ve sunumla katkı sağlayacağını anlattı.
Şirin, çalıştayın, üzerinde yoğunlaştıkları çalışmaların başında geldiğini ifade ederek, bugün paydaşların görüş ve önerilerinin alınmasının ardından mayıs ayında Ankara, Eskişehir ve İstanbul’da üç ayrı “odak grup çalışması” düzenleneceğini, çalışmalarda ortaya çıkacak sonuçları da eylül ayında çocuk ve yetişkinlerin görüşlerine sunacaklarını bildirdi.
Türkiye’de genel anlamda çocuk ve medya bağlamında medya analizi yapılmadığına dikkati çeken Şirin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Daha doğrusu Türkiye’de tam anlamıyla bir çocuk analizi de yapılmamıştır. Temel problem alanı şu; özellikle son 10 yıl içinde Türkiye’de strateji belgesi ile strateji planı karıştırılmıştır. Hazırlayacağımız strateji belgesi, dünyada bir ilk olacak. Hazırlayacağımız strateji belgesinin durum tespiti raporunun hazırlığı içindeyiz. Medya analizi ile Türkiye çocuk ve medya durum tespiti raporuyla bu çalışmaları, çalıştayın çıktılarını değerlendireceğiz, ülke ölçekli bir üst belge durumuna getireceğiz ve hükümete aralık ayında sunacağız. Strateji Belgesi birinci taslağını eylül ayında görüşe sunacağız. Bu çalışmayla ilgili 20 Nisan-15 Haziran arasında İstanbul’da çocuk görüşü alınacak.”
Şirin, çalışmaların Türkiye’de Çocuk ve Medya Hareketi ile paralel yürütüleceğini belirterek, hareketin sivil olacağını söyledi.
Türkiye’de 40 yıldır çocukların hala dinlenilmediği kanaatinde olduğunu ifade eden Şirin, “Halkın yapabilirliğini ve katılımını dikkate almadan Türkiye’nin çocuk yüzlü devrimleri gerçekleştireceğine inanmıyoruz. Ne zaman çocukları bu ülke dinlemeye başlar, çocuğa gerçek anlamda eğilir, o zaman Türkiye çocuk yüzlü devrimlerini gerçekleştirir” ifadelerini kullandı.
Kongre kasım ayında
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda 14-15 Kasım’da düzenlenecek 1. Türkiye Çocuk ve Medya Kongresi’nde, çocukların medyanın olumsuz etkilerinden korunması ve olumlu etkilerinden yararlanmasına yönelik çalışmalar değerlendirilecek.
Bütün süreçleri çocuğa ve bildireceği görüşlere saygı ilkesi çerçevesinde gerçekleştirilecek kongreye, yurt içi ve dışından çocuk medyası uzmanları katılacak. Kongrede delege olabilmek için 9-12, 13-15, 16-18 yaş grubundaki çocukların sözlü ve yazılı görüş bildirerek, fotoğraf, film, karikatür, sunum, atölye çalışması ve posterle başvurması gerekiyor.
Çocuklar, “Ben ve İletişim Araçları” başlığı altında yapacakları başvurularda, iletişim araçlarının olumlu ve olumsuz etkileri hakkında görüş bildirebilecek. Çocukların, “cocukvemedyakongresi@hotmail.com” ve “info@cocukvemedyakongresi.org” adresleri üzerinden 31 Temmuz’a kadar müracaatta bulunabileceği kongrede başvurular, 15 Eylül’de “www.cocukvemedyakongresi.org” adresinde açıklanacak. Kongrede, çocuk delegeler, görüş bildireceği gibi yetişkinlerle eşit haklara sahip oy kullanabilecek. Çocuk ve yetişkin divan başkanları ve divan üyeleri tarafından yönetilecek kongrenin sonunda 15 çocuk ve 15 yetişkinden oluşacak ve 3 yıl görev yapacak Çocuk ve Medya İzleme Kurulu seçilecek.
http://www.hurriyet.com.tr/egitim/23036075.asp
Taklit yoluyla öğrenen çocuk için görsel ve işitsel duyulara hitap eden elektronik medyanın önemine işaret eden Yavuzer, bunun ailenin sosyo-kültürel ve ekonomik durumuna göre değiştiğini anlattı.
Yavuzer, bazı araştırmaların, sosyal etkileşimi sınırlayan elektronik medyayla aşırı ilgilenmenin beynin sosyal ve yaratıcılık sistemine zarar verdiğini ortaya koyduğunu aktararak, bunun yanında televizyonunun hayal gücünü geliştirme, bilgiye ulaşma, dünya görüşünü geliştirmesi gibi olumlu etkilerinin de bulunduğunu dile getirdi.
Temel sorunları belirlemek ve çözüm yollarını etkin biçimde ortaya koymak için var olduklarını ifade eden Yavuzer, “Kongre ile medyanın zararları karşısında yasaklamayı değil, medya okur yazarlığı kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. Anne babaları yönlendirerek, çocuklarına zengin uyaran sunmalarını sağlayarak, medyaya ayrılan sürenin doğal olarak kısıtlanmasından yanayız” diye konuştu.
Türkiye’de tam anlamıyla bir çocuk analizi yapılmadı
Çocuk Vakfı Başkanı Ruhi Şirin, kongrenin, Türkiye’de ilk olma özelliği taşıdığını söyledi. Kongrenin ana düşüncesinin, çocuğu medyanın olumsuz etkilerinden korumak ve olumlu etkilerinden de yararlanmasına yönelik ortamın gözden geçirilmesi olduğunu aktaran Şirin, toplumsal medya okur yazarlığı çerçevesinde bir kongre öngördüklerini dile getirdi.
Kongre hazırlık çalışmalarından bahseden Şirin, alanında uzman yaklaşık 20 kişinin kongreye konferans, bildiri, atölye çalışması ve sunumla katkı sağlayacağını anlattı.
Şirin, çalıştayın, üzerinde yoğunlaştıkları çalışmaların başında geldiğini ifade ederek, bugün paydaşların görüş ve önerilerinin alınmasının ardından mayıs ayında Ankara, Eskişehir ve İstanbul’da üç ayrı “odak grup çalışması” düzenleneceğini, çalışmalarda ortaya çıkacak sonuçları da eylül ayında çocuk ve yetişkinlerin görüşlerine sunacaklarını bildirdi.
Türkiye’de genel anlamda çocuk ve medya bağlamında medya analizi yapılmadığına dikkati çeken Şirin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Daha doğrusu Türkiye’de tam anlamıyla bir çocuk analizi de yapılmamıştır. Temel problem alanı şu; özellikle son 10 yıl içinde Türkiye’de strateji belgesi ile strateji planı karıştırılmıştır. Hazırlayacağımız strateji belgesi, dünyada bir ilk olacak. Hazırlayacağımız strateji belgesinin durum tespiti raporunun hazırlığı içindeyiz. Medya analizi ile Türkiye çocuk ve medya durum tespiti raporuyla bu çalışmaları, çalıştayın çıktılarını değerlendireceğiz, ülke ölçekli bir üst belge durumuna getireceğiz ve hükümete aralık ayında sunacağız. Strateji Belgesi birinci taslağını eylül ayında görüşe sunacağız. Bu çalışmayla ilgili 20 Nisan-15 Haziran arasında İstanbul’da çocuk görüşü alınacak.”
Şirin, çalışmaların Türkiye’de Çocuk ve Medya Hareketi ile paralel yürütüleceğini belirterek, hareketin sivil olacağını söyledi.
Türkiye’de 40 yıldır çocukların hala dinlenilmediği kanaatinde olduğunu ifade eden Şirin, “Halkın yapabilirliğini ve katılımını dikkate almadan Türkiye’nin çocuk yüzlü devrimleri gerçekleştireceğine inanmıyoruz. Ne zaman çocukları bu ülke dinlemeye başlar, çocuğa gerçek anlamda eğilir, o zaman Türkiye çocuk yüzlü devrimlerini gerçekleştirir” ifadelerini kullandı.
Kongre kasım ayında
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda 14-15 Kasım’da düzenlenecek 1. Türkiye Çocuk ve Medya Kongresi’nde, çocukların medyanın olumsuz etkilerinden korunması ve olumlu etkilerinden yararlanmasına yönelik çalışmalar değerlendirilecek.
Bütün süreçleri çocuğa ve bildireceği görüşlere saygı ilkesi çerçevesinde gerçekleştirilecek kongreye, yurt içi ve dışından çocuk medyası uzmanları katılacak. Kongrede delege olabilmek için 9-12, 13-15, 16-18 yaş grubundaki çocukların sözlü ve yazılı görüş bildirerek, fotoğraf, film, karikatür, sunum, atölye çalışması ve posterle başvurması gerekiyor.
Çocuklar, “Ben ve İletişim Araçları” başlığı altında yapacakları başvurularda, iletişim araçlarının olumlu ve olumsuz etkileri hakkında görüş bildirebilecek. Çocukların, “cocukvemedyakongresi@hotmail.com” ve “info@cocukvemedyakongresi.org” adresleri üzerinden 31 Temmuz’a kadar müracaatta bulunabileceği kongrede başvurular, 15 Eylül’de “www.cocukvemedyakongresi.org” adresinde açıklanacak. Kongrede, çocuk delegeler, görüş bildireceği gibi yetişkinlerle eşit haklara sahip oy kullanabilecek. Çocuk ve yetişkin divan başkanları ve divan üyeleri tarafından yönetilecek kongrenin sonunda 15 çocuk ve 15 yetişkinden oluşacak ve 3 yıl görev yapacak Çocuk ve Medya İzleme Kurulu seçilecek.
http://www.hurriyet.com.tr/egitim/23036075.asp
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder